Untitled Yazı

Untitled Yazı

undefinedth undefinedundefined
By with 0 Comments
Kendi gözlerine bakabilsen ne söylerdin okuyucu? Daha zor bir soru da: Sen onu söylediğinde, kendin sana ne cevap verirdi?Ben gördüm çünkü biliyor musun. Sanki bir seçenekmişçesine cazibesine kapılıp yavaş yavaş hiç istemediğim, benle alakası olmayan, berbat ve kötü birine dönüşüşümü gördüm. Neyse ki en azından bu konuda akıllı bir adamım, bir gün kendimi tanıyamayıp pişman olacağımı bildiğim için

Kale

Kale

undefinedth undefinedundefined
By with 0 Comments
Boş, soğuk bir kalenin üstünden bakıyorsun dünyaya, havanın kapalı olduğuna inanarak. Sana kızmıyorum, o kaleyi oraya dikme sebebini en iyi ben biliyorum, neden almadığını kimseyiEski halin yok, haklı endişen; değil top tüfek, biri parmağının ucuyla dokunsa düşeceksinBir kere daha kaldıramazsın, bu tek ihtimal yüzünden de bir gün, kale sen olacaksın. Baksana şimdiden yok farkın; boş, yalnız, yankılı ve yanış; eskimiş

Durmam İçin Bir Sebep

Durmam İçin Bir Sebep

undefinedth undefinedundefined
By with 0 Comments
Ben üç tür gitmek tanıdım şu dünyada:Bulunduğu yer değişir belki diye gidenlerGittiğim yerde değişirim belki diye gidenlerBir yeri değiştirmeye gidenlerAma aklıma bir şey takıldı sayın okuyucu; sence kim, gitme arzusunu çevresinden saklama kaygısı gütmeyenden daha isteklidir ki gitmeye... Yani bazen de mesele gitmek falan değildir, durmaya değecek bir parça neden ararsın, herkes gitmeyi istediğin için sana köpürürken bile

Son Andan Alıntı

Son Andan Alıntı

undefinedth undefinedundefined
By with 0 Comments
Başım döndü, beni bir odaya aldılar Son yüzler gördüğüm, bir el göğsümdeÇok yabancı, soğuk, tepede beyaz lambaÜşüdüm, anlayamazdım. Keşke tanısaydımGözlerim kanıyor, ordaymışım gibi içine bakıyorBiliyorum değilim, çoktan soğudu bedenimKeşke tanısaydım, benim için perde kapanmadanBir camın arkasından bile olsaHayatta kalsaydımGölgelere karıştı ismim, tuhaflıklar efendisiBir fikrim vardı kendinde değil, Yetmiyor dünyanın azami romantizmiVe ben ilk kez görerek vedalaşıyorum dünyamlaBeni bir odaya aldılar,

Vurgundan Önce

Vurgundan Önce

undefinedth undefinedundefined
By with 0 Comments
Çekin bütün gemileri, tek ben geçeceğimTek kurşunu uzun zamandır, göğsüme dikeceğimBırakın ellerimi, yabancı değil bu karanlıkTanıdık yüzler, daha derindeyse aynalarTutar nefesimi inerim önemli değilBir noktada bırakıyor fark etmeyi uzaklıkSon bir şansım kaldı,Tutar nefesimi yaşarım önemli değil Riske atıp inisiyatif alabilecek lüksüm yokDışarımda kalsın her netice, ince bir iz etmiyorsaYa yalnız çıkmam bu okyanustanYa çıkmam ama bilinmedenYa...Bir balık olurum, unutup

İtki

İtki

undefinedth undefinedundefined
By with 0 Comments
"Aa!" diyecekler, sahte bir ilgiyle yaklaşıp saracaklar etrafınıElini sıkacaklar, "Değişmişsin" gelecek ardındanGurur gibi bakacaklar yüzüne ama sıcak olmayacak, bileceksinNasıl da bilecekler seni bu hale getirdiklerini de"Ne varmış halinde" diyeceklerGülümseyerek savaşacaklar seninle, dost gibi. Her fırsatta ne kadar önem vermediklerini; gülünç birer anı gibi anlattıklarında göreceksinİzini silemediğin, o kadar basit olmayan şeyleri.Halin tavrın değişmiş diyecek, eskiyi bekleyecekler.Telefon numaraları alınacak, sahte

Ayrı Ev

Ayrı Ev

undefinedth undefinedundefined
By with 0 Comments
Gitsem şöyle ayrı bir eve çıksam, biraz fazla ayrı olsa dünden ve dünyadan; duvarlarında durmuş saatler, kapıları kilitli değil fakat bu denenmemiş bile... Ve ben, orada hep bulunabilip de hiç var olmasam belki, kimse bilmese adım sanım, benden yalnız düzenli birer "iyiyim" ulaşsa dostlara. Ve en yargısız, sessiz biri, beni başkası gibi karşılasa; yüzünü yüzümden ayırmadan, yalnızlık olur

Bakış Boşluğu

Bakış Boşluğu

undefinedth undefinedundefined
By with 0 Comments
Kendine bir çeki düzen veriyor zamanBu defa basit oyun, ardına bakmayan kazanıyorRisk yok, sürpriz yok; sade alışkanlık katli vacipAma anlamadığım bir şey var bağışlaNe zamanda beri aydınlık ivmesi ki kaderin,Nasıl öğretir önüne bakmayı insan göz kaslarına.Sen sanıyor musun arkalarına bakanlar bir şey bulmayı, bir kıpırtı umuyorYanılıyorsun sevgili kalbim, inan bana ki çoğuBulunduğu yeri kaybetme korkusundan bakıyor.Sen bakma, hiçbir

Uzatmalı Şiir

Uzatmalı Şiir

undefinedth undefinedundefined
By with 0 Comments
Sen at son küreği, at da yazlık yerlere gidelimBahsini açan kim dönmenin, unutalım temelliGeçmişim mi dersin, mezar mı, çöp mü;Bin kat altında kalsın yerin eski dostlar, göz yaşları, ihanetler...Düşünecek bir şey yok artık, ben varım Öyle çıksın ki aklımızdan ansızınDönüp üstüne dahi bassak, ruhumuz duymasınSen kapat üstünü, ne hacet hüzne vedayaBir an evvel gidelim, hiç olmamışçasınaUzuv gibi özenle ama

Kimlikler

Kimlikler

undefinedth undefinedundefined
By with 0 Comments
Kaç kez yazılıyor gece, külleri attıkça güm gümHata payı, hiç dönmeyerek alınıyor zamanınParçalanma dedikçe kendime, gözlerimde görüyorum unutulmanın galibiyetini unutmayaBeni kutuya koyan, açılınca kaçanMaziyi ceviz altında uyutan kimEski benden geri kalan,O göğsümde uyuyan kim

İşte Benim Küçük Gerçeğim

İşte Benim Küçük Gerçeğim

undefinedth undefinedundefined
By with 0 Comments
Gecenin bir vakti alelade abuk bir şeyden, yine yankılandı geçmiş beklemediğim yerden; seneler öncesine döndüm orda yalnızım şimdi, arkam dönük, önüm yok. Ben şimdi kim olduysam ne kadar iyi, aksime o günlerdeki yapayalnız Alptuğ da bir gram değişmedi biliyorum, ondan sonra gelmediğimi ve aynı anda var olduğumuzu bildiğim gibi. En başımdan bakıyorum aşağı, şimdimin üzerine düşüyorum, kimse kaldıramaz da

Çağrılı Şiir

Çağrılı Şiir

undefinedth undefinedundefined
By with 0 Comments
Çağırılmadan gidemeyenlerdeniz bizGöğsümüzde ölü birer çapayla aşağıEş dost alınmasın, hora geçmez hiçbir çabaÇağırsın bir şey beni ki gideyim Farkımdayım, uzun sürüyorumBir görünüp bir yok ölüyorumEn son ne zamandım, nereden bileyimSesi saklı dünler kadar aniİlgilenmemekten dolayı olan bilmeyişin tonu;Arasında karar veren dudakların "var olmaya"Yetişemese de hiç olmamış şeylereKobayı gibi zamanın, düşerek kendinden...Bence boşver, bir yöntem kalayım denemediğinKaybolur gözlerim boşlukta,Geçmiştir biraz

Alptuğ'un Mekanı