Benimle Oynar Mısınız


Elime fırsatı geçtiğinde neden bir şeylerin öcünü almadığımı düşündüm, bunun merhametten daha öte bir açıklaması vardı. Ben hiçbir zaman bana yaptıklarının acısını çeksinler istememişim ki, kıymetimi anlasınlar istemişim meğer, o kadarcık... Bilen bilir, eski dosttan en istenmeyecek de budur.

Şimdi beni soracak olsanız, ya çok iyi ya çok kötü ya da delinin biri derler, dahası çıkmaz bile.
Oysa şöyle bir bakıyorum da... Ben sadece yeteri kadar bile kötü olamamıș, zaman zamansa hak etmeyen kişilere yalnızca herkesinki kadar kötülük etmiş ve bunu da ancak bir hata olarak yapmış, hatalarının en büyüğü ise fazla değer vermekten zevk almak olmuş ve bu hatadan hala uslanmamıș birisiyim, hepsi bu. Neyse. 

Anlamayacaklarını anladım, bu tabii uzun sürdü birkaç yıl kadar. Anlayınca gitmek istedim, yok kamp yapmak, yok İzmir aşkı falan hepsi palavra, hepsi anılardan kaçmanın kılıfıydı evet doğru... Zaten gidince de bir şey değişmiyormuș, biliyordum bilmesine de denedim işte, aksiyon olsun kafam dağılsın diye belki. Özetle: Kiminin alelade heves gördüğü onca şey cidden aleladeydi ama heves değildi, heves bile olamamış, bambaşka duyguların biraz olsun katlanılabilir kılınmış gölgeleriydi. Şimdi imkan olsa açsanız baksanız orada duruyor halbuki bütünce yaralar, gerek yokmuş bunca prodüksiyona.

Bir şey anımsar da özlerim diye bakmaz oldum etrafa.

Sadece gitmek de değil üstelik, öyle hep bahsedilen yeni insanlar da bir şey değiştirmiyormuș; taze kan derler ya hani, meğer o takviyesi edilen değil akacak kanı ifade ediyormuş...
Ömrümce yüzünde baktıkça tazeleneceğim insanı aradım durdum, çoğu zaman anlamlandıramadınız, bir insan kendine elbet yeter dediniz ve haklıydınız ama ben yalnızca çamura saplı ruhumu narince ufacık itecek, bana güç verecek falan değil sadece kendi gücümü hatırlatacak birini aramıștım ama gelmedi işte, n'apalım? Hem söyleyin bana, kim kendini nasıl teselli edebilmiş ki? 

Hadi onu geç kaç kişiyi ölmüş kardeşim bildim, e ne değişti?

Bakma öyle okuyucu, pek saf biri sayılmam da... Ya ne bileyim, tek arzum inanmaktı, her lafın, gülüşün, sevginin ardında bir yalan arayıp yorulmak istememiștim, dayak yemiş ıslak sokak köpekleri gibi insanlardan kaçmak istememiștim... Gördüklerim gerçek olsun diye uğraştım, artık görmeyene dek. Yine de sevgiler olsun size.

Peki siz, benimle oynar mısınız? Danıșıklı dövüş veya bir Pinhani şarkısı gibi düşünün bunu: "Yalandan da olsa" biraz sevgiyle yaşar mısınız? Bana beni, sevmeyi, sevilebilmeyi, güvenmeyi, kaçmamayı yeniden anımsatana dek. Olmaz mı? Yol, sevgi, gözyaşı müesseseden. 

0 Yorum:

Yorum Gönder