Sana Arkandan Bakmak

Sana Arkandan Bakmak

undefinedth undefinedundefined
By with 0 Comments
En makulü bu sevgilim, arkandan bakmak sana, hiç tanışmamak pahasına. Önünde olursam göremem seni, gitmeni fark etmemiş olmam ihtimali kemirir bedenimi; zor ama gitmedin diyelim hadi, ya düşersen de duymazsam sesini? Yanında olursam diğer yanın boş kalır, korkarsın yüzümü görür, umduğun gibi olmam kim bilir, yakışmam da yanına zannımca. Sana arkandan bakmak önümü aydınlatır; arkanda olduğum kadar vardır

Sarmaşık

Sarmaşık

undefinedth undefinedundefined
By with 0 Comments
Sarmaşık Image
Ölü çiçekler mi diktiler kalbimize, ne kadarı gerçekten bizim kaldı ki geçmişin? İz iken birilerinin hayatında, okunmayan adımızla neyi yaşadık ki? Öksürmekte olan ve sadece çingeneler tarafından çalındığı müddetçe değer arz eden, inan bana yeterince paslı ve çürümüş bir inşaat demiri gibi hissediyorum, hani şu etrafı burgu olanlar... Orada olmayıșım ortalığı ayağa kaldırırken oradalığımın da kimseyi ırgalamadığı bir

Küçük Hanım

Küçük Hanım

undefinedth undefinedundefined
By with 0 Comments
Dökülür mü incileri hayatın çok sevmekten? Film kopasıya dek bitmeyen nazenin bir ezgi gibi Beklerken dudaklar arasından dökülmeyi. O kadar iyi bir eylem olmayabilir mi sevmek? Bizi bu düşünceye getiren, taş duvarların ıslak yüzlerine dayamak sırtımızı; başka ihtimalimiz olmadı ki. Suçlamayın n'olur küçük hanım; nezdimde ya kaybetme korkusuna çıkıyor sevmek... ya kaybolmaya. İnkar etmem, yine de çok istedim;

Falsolu Şiir

Falsolu Şiir

undefinedth undefinedundefined
By with 0 Comments
Değeri tek parçalığıyla kaim bir şeyin kırığıyım Uzaktan geldiği için üstünde durulmayıp, Yardım çığlığı olduğu ceset başında anlaşılan, Başı sonuyla kaim, katiyen tiz bir sesim. Alnımda bir çiviyle günün her anı, Boşluğa vuruyorum başımı Bir ses geliyor, kanıyorum! Bilmiyorum... Bu kadar sivri miydi geçmiş? Unutulması pişman etmeyen şeyler gibi açılıyor gözlerim İtilmiş çocukların tükürüğünden göz yaşlarım Issız yanaklarımda

Beklentili Şiir

Beklentili Şiir

undefinedth undefinedundefined
By with 0 Comments
Cımbızla alınabilecek bir üzüntü benimkisi; o denli hassas ve ufak Öksürük kadar mağrur kalbimin gülleri, ömrüme güz değdiğinden beri Yanmaz yaksan, öpsen geçmez; gidilmeyen mezarın kuru otları bezemiş Bilmem ne değişti son kez anılalı, beni de alıp gitse şefkatliler kervanı Geri giden ürkek ayaklarıma inat pes etmese benden, sevse işte Kırıklarıma dokunsa eller, üstüme düşse, kalkmasa belki de

Öyle Bir Gece

Öyle Bir Gece

undefinedth undefinedundefined
By with 0 Comments
Sen olursun, ben olurum, bakarsın yağmur da yağar; ilk ve son kez ağlașırız, gece vaktidir, ılık bir yazdır rüzgar eser; eskiyi dökeriz, kırılmıșlıklarımızın her birini, tüm zırhımızı bir kenara atıp, bir karahindibaya dokunurca hassasiyetle okşarız birbirimizin en derin yaralarının üstünü. Okşandıkça bir ömür yolunu gözlediğimiz merhamet daha da hassas kılar gözlerimizi, bu sefer gerçekten olduğuna inanırız, meğer inanmak

Bitti.

Bitti.

undefinedth undefinedundefined
By with 0 Comments
Gemilerden arta kalan yüzen külleri şimdi, Hepten karardı şükür, ruhumun incileri İsteseniz bile kurtuluş kalmadı ki Kaybettiniz güzel zamanlarımı bile isteye Isınmaz artık bu kuru duvar size, Kendinizi ne hale getirdiniz ama en kötüsü ben Yan odaya geçip unutursunuz cesetliğimi ne var Yüzünüze düşmeyen merhameti aynalarda arayan Gaybın izine karıştım, aranmamanın acısıyım Tüm halı altlarında, en dip köşelerdeyim

Alptuğ'un Mekanı