Ansızın Piç Olanlar
İlişkilerde yaptığımız belki birincil hata bu, eşimiz dostumuz olan biri bir gün değişiyor, hal tavır olarak başka biri oluyor, bize karşı veya değil fark etmeksizin pisliğin teki oluyor ama onu nispeten okey olan hali üzerinden tanımaya devam ediyoruz ve bu da bizi, yaptığı onca mantıksız şeyi anlamlı bir zemine oturtmaya zorladığından kendi kendimize onu haklı çıkaracak boktan bahaneler üretiyoruz. Halbuki bu süreçte o kişinin bize aslında mantıklı yahut iyi biri olmak gibi vaadi olmadığı için, çıkarı ile çeliştiğimiz vakit, yeni benliğinden tam da beklenecek biçimde bizi eziveriyor. Bir süredir aslında var olmayan o arkadaşlık, sevgililik ya da her ne zıkkım ise, orada malum bitişin ilanını bizim üzerimizden, suçlayıcı ve burnundan kıl aldırmaksızın yapıyor. Daha dün çok iyi olduğunuz bir piç sizi engelliyor alelade örneğin, neyse ki benim hayatımda epeydir yok ama bilirsiniz, piçler hiç bitmez.
İnsanları tanıdığımızı sanmayız, tanırız; sadece ansızın piçin teki olabilme ihtimalleri bize çok uçuk gelir, tam anlamıyla "durduk yere" yaptıkları pek çok kötü şey olur birden ve yazık ki önce kendimizden şüphe etme eğilimine gideriz iyi insanlar olarak, ne acı. Birinin böyle değişiminin başlangıcı illa ki hissedilir ama ya başka bir şeye yorulur ya da bize karşı olmadığı için bir sorun gibi görülmez ama şahsen buna da kıl oluyorum.
Biri benim bilmem kaç yıllık arkadaşım olsun, bir başkasına ciddi bir yanlış yaptıysa ve bunu biliyorsam, onu "satmamak" adı altında kollayıp benden güç bulmasını sağlayamam; aksine yakın oluşumuza güvenerek onu iyice ezerim ki ya silkinip kendine gelsin ya da düzelmeyeceğine kanaat getirip, yarın öbür gün bu kirli hali beni etkilemeden hayatımdan def edeyim. Sırf birlikte geçen yılların uzunluğu, bizlerin güzellediğinin aksine bir cacık ifade etmez, biri dün iyiyse, bugün kötüyse bitmiştir, zaten bir şeyin olduğu gibi kalacağını kim uydurdu ve kim kötü doğar ki?
Bazen onca yıl emek verdik, zaman geçirdik diye biraz daha direnmek ve mevzuları başka türlü çözmekte ısrar ederiz ama bunun varacağı nihai nokta açıkçası kendimizden taviz ve karşımızdakinin tepemize çıkması ile sonuçlanacaktır, işte buna müsaade etmemelisin okuyucu, lütfen. On yıllık dostunun, on birinci yılın ilk gününde dostun olmamaya başlaması hal-tavır olarak, şaşırtsa da sarsmamalı seni. Bizler doğru bildikleri için yaşayan insanlarız, başkaları için değil; bir yerde bir yamuk varsa ya düzeltir ya uzaklaşırız ve kimsenin de bir hatadan döndüğü için canı acımamalı sırf mazide güzel günler var diye.
Her eylemde doğru ve yanlış zır çıplaktır, yanlışa yanlış demeyen niye var olur, piçler böylesine her yerdeyken.
Kırılsın öyleyse kalemler, dik, prensip sahibi ve doğru olanlar kalsın ayakta.
0 Yorum:
Yorum Gönder