DAHA
Kırık camlar gibi, kimse ve durgunum
Daha uzak, daha ayrı, daha siyah
Daha az kalmış, daha eski, daha cansız...
Daha çok unutulmaya yüz tutmuş gibi
Kalabalıklar içreden ziyade, hiçten hallice.
Yenildim düne, dünden de önce
Son kertede hep yapayalnızdım ömrümce
Ne bir aidiyet kıyısından geçebildim
Ne en iyi dediğim dostların, en büyük aşklarımın
Gölgesinde bir gram yer edinebildim
Çöpmüş son üç yıldan evveli
Ne çocukluğum olmuş adam gibi, anılarım
Ne verilen sözler tutulmuş, ne elim...
Öylece gelip geçmiş, kimseye değmemişim
Biliyorum, daha da değemem, değemem
Daha hassastım ve suçtu bu,
Benim için daha önemliydi çoğu şey ve suçtu bu
Daha farklıydım ve suçtu bu
Daha yalnızım, bak bu suç değil, görülmüyor çünkü
En ihtiyaçlı anlarda, daha da kendi kendime hep
Bu kadar başka ve bu kadar dışarıda olmamak için
Ne verebilirdim daha, kalbimden ne verebilirdim
Ya da daha önemlisi,
Daha ne kadar devam edebilirim böyle.
0 Yorum:
Yorum Gönder